31 Ağustos 2013 Cumartesi

Fenerbahçe' de Ayrılık Haberleri !

www.bizdevar.blogspot.com

UEFA Disiplin Kurulu kararına yapılan itirazın CAS tarafından reddedilmesi, Fenerbahçe'yi bir kez daha 3 temmuz sürecinde yaşanan sıkıntıların benzerleri ile karşı karşıya bıraktı.

Şike soruşturmasının başladığı 3 Temmuz 2011'den sonraki günlerde Andre Santos, Emmanuel Emenike ve Mamadou Niang gibi oyuncular sarı-lacivertli takıma veda etmişti.

Şimdi de Moussa Sow ve Raul Meireles ayrılık sinyalleri veriyor. Portekizli yıldız Meireles ve Senegalli golcüsü Sow'un menajerlerine, kendilerine kulüp bulmaları için talimat verdiği gelen haberler arasında... Sarı-lacivertlilerde, sezon başından beri bekleneni veremeyen sol bek Michal Kadlec ile de yolların ayrılacağı öğrenildi.
Şike soruşturmasının başladığı 3 Temmuz 2011'den sonraki günlerde Andre Santos, Emmanuel Emenike ve Mamadou Niang gibi oyuncular sarı-lacivertli takıma veda etmişti.

Şimdi de Moussa Sow ve Raul Meireles ayrılık sinyalleri veriyor. Portekizli yıldız Meireles ve Senegalli golcüsü Sow'un menajerlerine, kendilerine kulüp bulmaları için talimat verdiği gelen haberler arasında... Sarı-lacivertlilerde, sezon başından beri bekleneni veremeyen sol bek Michal Kadlec ile de yolların ayrılacağı öğrenildi.

Öte yandan sezon başı İstanbul Büyükşenir Belediyespor'dan transfer edilen ancak yabancı kontenjanı dolu olduğu için henüz lisansı çıkartılmayan İsveçli Samuel Holmen, ayrılıklar sonrası işlemleri tamamlanarak kadroya dahil edilecek.

Bunu Yapan Bankı Yandı !

www.bizdevar.blogspot.com
1 Eylül'de yürürlüğe girecek yeni tebliğe göre müşteri onayı ve bilgilendirilmesi olmadan adım atılamayacak. Kurallara uymayan bankaya para cezası verilecek...

Bankaların sıkça eleştirilen ücret, faiz ve komisyonlarında yeni düzenleme 1 Eylül'de başlıyor. Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) hazırladığıbankacılık işlemlerindemüşterilerin beklentilerini dikkate alan yeni tebliği yayınlamdı. Yeni düzenlemeler müşterininonayının alınması ve bilgilendirilmesini öngörüyor. Tebliği uygulamayan bankaya da para cezası öngörülüyor. Tebliğler, banka müşterilerinin bilgilendirilmesi, maddi unsurlardaki değişikliklerden müşterinin haberdar edilmesi ve onayının alınmasıni içeriyor. Değişikliklerin en az 30 gün önce müşteriye bildirilmesi, 15 gün içinde vazgeçme hakkı tanınması gibi konularda yeni düzenlemeler yapıldı. Bir bireysel bankacılık işlemleri sözleşmesi imzalandıktan sonra, sözleşmeye konu tüm bankacılık ürün ve hizmetleri için ayrı birer formun düzenlenmesi gerekiyor. Formlarda müşteriden tahsil edilecek faiz, ücret tutarları, geçerlilik süresi sonunda yapılacak değişikliğin tutarı ya da oranıbilgileri yer alacak. Tüm bankalar tarafından ortak olarak kullanılan bu formlar, banka ve müşteri tarafından imzalanarak bir nüshası müşteriye teslim edilecek.

HER ÜRÜNE AYRI FORM


Bir ürünün kullanılmaya başlanmasından önce, müşterinin talebinin alınması da zorunlu hale getirildi. Müşteri talebi ATM, kısa mesaj ya da telefonla da alınabilecek.

Faiz ve ücretlerdeki değişiklikler müşteriye en az 30 gün önce, etkin bir yolla bildirilecek.
Bankacılık ürününün kullanılmaya başlanmasından önce, müşterinin talebinin alınması zorunlu hale geldi.

Müşteriye herhangi bir faiz ve ücret değişikliğinde 15 gün sonrasına kadar ürünü veya hizmeti kullanmaktan vazgeçme hakkı getirildi.

Tüm bankalar tarafından ortak olarak kullanılan bu formlar, banka ve müşteri tarafından imzalanarak bir nüshası müşteriye teslim edilecek.

Bir takvim yılı içinde, ücret, masraf ve komisyonlarda yüzde 20'nin üzerinde artış öngören değişiklikler için de ayrıca talep alınması zorunlu hale geldi.

Hükümlere uymayan bankalara 2 bin liradan 20 bin liraya kadar idari para cezası uygulanabilecek.

Tüm bankacılık ürün ve hizmetleri için ayrı birer form düzenlenecek.

Havale ve EFT'de işlem anından önce bilgilendirme yapılacak.

Yeni Hakem Heyetleri'nde, BDDK ve TBB üyesi bankalardan temsilciler görev alacak.
Başvurunun Hakem Heyeti'ne iletilme süresi, şikâyete konu olan işlem veya eylem gerçekleştiği tarihten itibaren 1 yıldan 2'ye çıkarıldı.

Rıdvan Dilmen Galatasaray'ı Eleştirdi !

www.bizdevar.blogspot.com
Galatasaray'ın deplasmanda Eskişehirspor ile 0-0 berabere kaldığı maçın ardından Rıdvan Dilmen karşılaşmayı yorumladı. İşte Dilmen'in o açıklamaları:

"Ligin sonuna geldiğinde Eskişehir ve Bursa'da 1'er puan kaybetti" demeyiz. Zor deplasmanlar. Bursa, Beşiktaş, Eskişehir, Fenerbahçe, Trabzon'da puan kaybetmek normaldir. Bugün itibariyle kayıp gibi görülebilir ama tüm sezon için düşünürsek kazanç olarak görülebilir. 

Maçın görüntüsüne bakacak olursak, Galatasaray'ın bir Süper Kupa finali ve Emirates Cup'taki coşkusunu göremedik. Son iki maç içinde değişen sistemlerin hiç birinde Galatasaray yenik durumda değildi. Galatasaray hiç yenik duruma düşmedi sezon başından beri.

Eskişehirspor çok sakin bir oyun oynadı ama Galatasaray buna neden izin veriyor. Geçen sezon da bu tip maçlarda aynı cümleleri kullandık. Sanıyorum Fatih Terim ve Ertuğrul Sağlam'ın bugün kullanacağı ilk cümle zeminle ilgili olacaktır. Bunu da anlayışla karşılamak gerekir. Yorucu bir maç olmadı. Galatasaray'ın etkili olması için kanatları çıkması lazımdı. Sabri ve Amrabat'ı alarak bunu da yaptı zaten. En azından tehlikeli olabilecek pozisyonları yakaladılar.

Sneijder konusunda aynı düşüncedeyim. Türk Telekom'da baskılı oynanan maçlarda etkili olacaktır. Ligin başında 4 puan kaybettiniz. Tek maçla Gaziantep maçı kazanıldı ama geçen sezonki baskı kuran, kabullenmeyen takımı göremedim. Tempo olarak çok iyi durumda değil Galatasaray. Galatasaray'ın fazla faul yapması, rakibin topla fazla oynaması demek.


Ceza sahası civarında çok etkili Drogba. Ama Galatasaray, geçen sezonki rakip yarı alanı etrafında oynadığı oyundan uzak. Drogba'nın etkinliğinin artması için oyunu yine rakip ceza alanı yakınlarına götürmesi gerekir. Fatih Hoca, sezon başından beri hiç 4-4-2'ye dönmedi. Sneijer'i hep oyunda tuttu. Bunu da büyük ihtimalle topu ileride tutabileyim diye yapıyordur."

ABD Kritik Hamle !

www.bizdevar.blogspot.com
Suriye’ye müdahale olasılığı giderek artarken; ABD ordusu Akdeniz’e bir savaş gemisi daha gönderdi. Böylece Akdeniz’deki ABD ordusuna ait gemi sayısı 6’ya çıktı.

Suriye’de kimyasal silah kullanılmasının ardından Akdeniz suları ısınmaya devam ediyor.

Suriye’de kimyasal silah kullanılmasının ardından Akdeniz suları ısınmaya devam ediyor.

Suriye’ye müdahale imkanı an be an artarken, ABD’den askeri bir adım daha geldi.

Amerikan ordusu Akdeniz'e bir savaş gemisi daha yolladı.

Böylece bölgede bulunan ABD ordusuna ait savaş gemi sayısı 6'ya çıktı.

PKK'dan Suriye Mesajı !

www.bizdevar.blogspot.com
“KCK Yürütme Konseyi Üyesi” Duran Kalkan Suriye’ye müdahale konusundaki açıklamasında Türkiye’ye mesajlar gönderdi. 

Kalkan, Suriye’ye dönük askeri bir dış müdahalenin Suriye ile sınırlı kalmayacak bir savaşa yol açacağını iddia ederek “Bu tıpkı 1. Dünya Savaşı gibi Ortadoğu’da gerçekleşen yeni bir askeri dünya savaşı haline gelir. Bir bölgesel savaş, Ortadoğu savaşı olur, bunu herkes görmeli” dedi.
Örgüte yakın bir televizyon kanalına konuşan Kalkan, Suriye’ye dönük bir dış askeri müdahalenin, 1989-90’dan beri var olduğu söylenen 3. dünya savaşını en kanlı, en çatışmalı bir gerçeklik haline getireceğini öne sürdü. Kalkan ideolojik-siyasi boyutlu savaşın, askeri boyutlu bir savaşa dönüşeceğini bu savaşın kesinlikle Suriye sınırları içinde kalmayacağını, Irak’a yayılacağını, Bütün “Kürdistan’ı” içine alacağını savundu. Duran Kalkan, “Türkiye işin içine girer. İran zaten içinde, Araplar zaten içinde; dolayısıyla bir bölgesel savaş olur. Ortadoğu savaşı olur, herkes bunu açık görmeli” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Kalkan, böyle bir savaşın Ortadoğu’da kazananı olmayacağını, bölge halklarının, demokrasi güçlerinin ve Kürt halkının bu savaşa karşı çıkması gerektiğini, Kürtlerin başından beri “3. Çizgiyi” savunduğunu da bildirdi. 

Pis Yedili 78.Bölüm 21 Ağustos 2013



Pis Yedili 78.Bölüm Tek Parça
Pis Yedili İzle, Pis Yedili 78.bölüm, Pis yedili show tv, Pis Yedili Oyuncuları, Pis Yedili 21 Ağustos 2013

Genelkurmay Sınırda !


Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen heyet, iki askeri helikopter ile Türkiye-Suriye sınırında havadan inceleme yaptıktan sonra bölgeden ayrıldı.


30 Ağustos 2013 Cuma

Eskişehirspor - Galatasaray Maçı Canlı izle

Eskişehirspor - Galatasaray Maçı Canlı


Lütfen Facebook Sayfamıza Destek Olunuz..

Facebook Sayfamıza Gitmek İçin Tıklayınız

İyi Seyirler..

Canlı Yayın - 1

Canlı Yayın - 2

Canlı Yayın - 3


Eskişehirspor - Galatasaray A.Ş Muhtemel Maç Saati ve Kadrolar

www.bizdevar.blogspot.com
Galatasaray Süper Lig'in 3. haftasında zorlu bir viraja çıkıyor. Geçen hafta Bursa'da 2 puan bırakan Sarı-Kırmızılı ekip, yine ligin güçlü ekiplerinden olan Eskişehir'e konuk oluyor.


Saat 21.45'teki mücadeleyi Cüneyt Çakır yönetecek. Kritik sınav öncesi iki takımda da birer önemli eksik var. Aslan'da kasık ve bel ağrıları bulunan Hamit Altıntop kadroda yer almıyor Evsahibi Es Es'te ise Dede'nin sakatlığı devam ediyor.
SON ÜÇ MAÇ BERABERE 
Bu arada, Eskişehirspor'u en son 2011-2012 sezonunda 4. haftada Arena'da 2-0 mağlup eden Galatasaray, ardından oynanan üç maçtan da beraberlikle ayrıldı.
MUHTEMEL 11'LER
ESKİŞEHİRSPOR: Boffin, Veysel, Akaminko, Diego, Tarık, Özgür, N'Diaye, Aytaç, Erkan, Kamara, BienvenuTEKNİK DİREKTÖR: Ertuğrul Sağlam
GALATASARAY: Muslera, Eboue, Gökhan, Chedjou, Hakan, Melo, Selçuk, Engin, Sneijder, Drogba, Burak
TEKNİK DİREKTÖR: Fatih Terim
Stat: AtatürkSaat: 21.45Hakem: Cüneyt Çakır

Beşiktaş'tan Açıklama !

www.bizdevar.blogspot.com

Beşiktaş, resmi internet sitesinden CAS kararı sonrası bir açıklama yayımladı.


Kulübümüzün CAS’ın kararına ilişkin açıklamasıdır:
Rakibi Tromso karşısında Şerefiyle oynayıp Hakkıyla kazanan ve tur atlayan Profesyonel Futbol Takımımız’ın Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CAS tarafından iletilen karar neticesinde 2013-2014 sezonunda UEFA Avrupa Ligi’ne katılamayacak olması camiamızı derinden üzmüştür.
Bu karar; Yönetim Kurulumuz’un, teknik ve idari kadromuzun, futbolcularımızın ve takımımızın arkasındaki itici güç muhteşem taraftarımızın, emeklerinin heba olması anlamını taşıdığından üzüntümüzü bir kat daha arttırmıştır.

Camiamızı maddi olduğu kadar manevi olarak da ağır bir bedel ödemek zorunda bırakan bu kararla, büyük camialarda görev üstlenen kişilerin, görevleri sürecince ne derece hassas ve dikkatli davranmaları gereğinin önemi daha da iyi anlaşılmaktadır.

Kulübümüzün 110 yıldır olduğu gibi bundan sonra da faaliyet gösterdiği her branşta, Şerefiyle ve Hakkıyla mücadelesini sürdürüp layık olduğu başarılara imza atacak olması tek tesellimizdir.

Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.

Beşiktaş JK

Bakan'ın Acı Günü

www.bizdevar.blogspot.com

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri'de "manevi kızı" olarak kabul ettiği Zehra Özsoy'un (25) cenaze törenine katıldı.

Bakan Yıldız, önceki gün lösemiye yenik düşen Özsoy'un cenaze törenine katılmak üzere özel uçakla Kayseri'ye geldi. Hunat Camisi'nde cuma namazına müteakiben kılınan cenaze namazına katılan Yıldız, Özsoy'un tabutunu cenaze aracına kadar omzunda taşıdı. Özsoy'un cenazesi, şehir mezarlığında toprağa verildi.
Bakan Yıldız, Özsoy'un cenazesinin mezara konulmasına yardım etti. Kur'an-ı Kerim okunmasının ve duanın ardından Özsoy'un mezarı başında bir süre bekleyen Yıldız, daha sonra AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz'in babasının kabrini ziyaret etti.
Bakan Yıldız, cenaze töreninin ardından Özsoy'un ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Cenaze törenine, Özsoy'un ailesi ve yakınları ile Vali Orhan Düzgün, AK Parti Kayseri milletvekilleri Ahmet Öksüzkaya ve Yaşar Karayel de katıldı.

Ünlü İş Adamı Yaşamını Yitirdi

Sarıyer’deki evinde dün hayatını kaybeden Çuhadaroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çuhadaroğlu’nun cenazesi öğle namazına müteakip Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi. 87 yaşında hayatını kaybeden Ahmet Çuhadaroğlu’nun cenazesine başta yakınları başta olmak üzere iş, siyaset, sanat ve ekonomi dünyasından tanınmış isimler ile Sivaslı hemşehrileri katıldı.


BİR ÇOK ÜNLÜ İSİM KATILDI
Cenaze namazı öncesinde Ahmet Çuhadaroğlu’nun çocukları Murat, Yasemin ve Nejat Çuhadaoğlu ile eşi Sevim Çuhadaroğlu taziyeleri kabul etti. Sivaslı işadamı Çuhadaroğlu’nun cenazesine başta yakınları olmak üzere Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Habib Soluk, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, CHP’li eski Milletvekili İlhan Kesici, sanatçı Kadir İnanır, Nuri Sesigüzel, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, Yılmaz Ulusoy gibi isimlerin yanı sıra çok sayıda Sivaslı hemşehrisi katıldı.
SARIGÜL: SEVGİYLE VE SAYGIYLA ANILACAKTIR
Ahmet Çuhadaroğlu’nun oğlu Nejat Çuhadaroğlu, babasının Türk Sanayisinin duayenlerinden biri olduğunu sıfırdan tek başına önemli işler yaptığını belirtti.
Babalarının kendilerine ciddi bir itibar ve saygı bıraktığını söyleyen Çuhadaroğlu, "Türk sanayisine ciddi bir yatırım, yaparak teknoloji kattı. Türk işadamlarına da örnek olmuş bir kişiydi" diye konuştu.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise Ahmet Çuhadaroğlu’nun Sivas ve Türkiye için çok önemli bir isim olduğunu belirterek, "Ahmet abimiz hakka yürüdü. Allahım mekanını cennet eylesin. Kendisiyle her zaman çok önemli dostluklarımız oldu. Türkiyemize yapmış olduğu hizmetler bundan sonra sevgiyle ve saygıyla anılacaktır" diye konuştu. Kılınan cenaze namazının ardından Ahmet Çuhadaroğlu’nun cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanlığına defnedildi.

Erdoğan Yeni Çiftlik Bulvarı'nda Konuşma Yaptı

www.bizdevar.blogspot.com
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerini anımsatarak, “Sizi gidi geziciler sizi. Ya gezseniz yine kar, hep yatıyorsunuz. İşiniz gücünüz hep bu. Ya engelliyorsunuz ya yatıyorsunuz. Fakat ne yaparsanız yapın bu kutlu yürüyüşü durduramayacaksınız. Bu millete hizmet yolunda olan bu yürüyüşü durduramayacaksınız” dedi.

Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yapımını gerçekleştirdiği Yeni Çiftlik Bulvarı açılışında yaptığı konuşmada, sanal gündemlerle Türkiye’nin enerjisini heba etmediklerini ifade ederek, “Hayalleri hedefe, hedefleri gerçeğe dönüştürüyoruz” dedi.
-“BURAYI DOĞALGAZ DEPOSU MU YAPSAK, PATATES DEPOSU MU YAPSAK…”-
Aşkla millete hizmet ettiklerinin altını çizen Başbakan Erdoğan, “Bolu Dağı’nda güya bizden öncekiler dağı deleceklerdi. Delemediler, kaldırlar ve ‘burayı doğalgaz deposu mu yapsak, patates deposu mu yapsak’ dediler. Yürüyemediler. Biz geldik ve burasını ‘yaparız’ dedik, yaptık. Yolu da açtık, işi de bitirdik” diye konuştu.
81 ilin hepsinde 11 yılda yaptıkları büyük eserlerin bulunduğunun altını çizen Erdoğan, “İstanbul Boğaz’ını biz Haliç’e bağladık. Dağı deldik boğazın suyunu Haliç’e aktardık. Sağolsun onu da İstanbul Büyükşehir Belediye başkanımız başardı. Niye bunu yaptık, çünkü Haliç çok kokuyordu. Bana çamuru boşaltmak nasip oldu, ona da boğazın suyunu oraya aktarmak nasip oldu. Şimdi orası dört dörtlük güzelleşiyor. Artık koku falan kalmadı. İhalesi yapıldı, Haliç’in kıyısı çok modern bir şehirleşmenin de örneğini verecek. Şimdi Kanal İstanbul’u yapacağız. Kanal İstanbul’u da bunların akılları almaz ha. Bunların akılları bir şey alır; ‘acaba bu projeyi nasıl engelleriz.’ Bunların akılları bunu alır. Üçüncü havalimanının ihalesini yaptık ya onu durdurmak için müracaat ettiler. Sizi gidi geziciler sizi. Ya gezseniz yine kar, hep yatıyorsunuz. İşiniz gücünüz hep bu. Ya engelliyorsunuz ya yatıyorsunuz. Fakat ne yaparsanız yapın bu kutlu yürüyüşü durduramayacaksınız. Bu millete hizmet yolunda olan bu yürüyüşü durduramayacaksınız. Çünkü güçlü Türkiye’yi biz milletimizle beraber inşa ediyoruz ve bunun önünde kimse duramayacak” şeklinde konuştu.
-“BÜTÜN BU TUZAKLARIN ÜZERİNDE ALLAH’IN TUZAĞI VARDIR”-
Yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürdüklerini ve de sürdürmeye devam edeceklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizi sevsinler sevmesinler, 76 milyonun hepsine hizmet götürüyoruz. 76 milyon bizim nazarımızda birdir, beraberdir, birlikte Türkiye’dir. Hangi engeli çıkarırlarsa çıkarsınlar, dün olduğu gibi bundan sonra da biz hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi tuzağı kurarlarsa kursunlar, bütün bu tuzakların üzerinde Allah’ın tuzağı vardır. En büyük tuzak onundur. Hangi yola, hangi şiddet eylemine, hangi densizliğe, edepsizliğe başvururlarsa başvursunlar biz milletle yürümeye, millete hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Eğer hukuksuz yapılacak her eylem, karşısında devletin o bükülmez bileğini bulacaktır. Bunu bilmelerini istiyorum. Yok bilmem şurası şunu der, burası bunu der…Bunların hiçbiri bizi ırgalamaz. Batı önce kendine baksın. Ülkemizin huzurunu, refahını kaçıranlar bunun bedelini öderler. Gösteri ya da toplantı mı yapacaksın, hukuk içerisinde bunun yeri var. Müraacatını yaparsın, size verilecek alanda gidersin mitingini de yaparsın, orada ne söyleyeceksen onu da söylersin. Biz nasıl yapıyorsak sen de öyle yapacaksın. Hukukun dışına çıkarak yapmak kusura bakmayın böyle bir şey yok. Hukuk dışılığa müsaade yok. Her şey hukuk içinde. Bu hukukun düzenlenmesi milletle beraber olandır. Millet yetkiyi demokrasi ile verir, demokrasi ile de alır. Dolayısıyla verilen yetki bu süre içerisinde de kullanılır.”
-“TEDBİRİMİZ HER AN HER ŞEY OLABİLECEKMİŞ GİBİ HAZIR OLMAKTIR”-
Konuşmasında Suriye ve Mısır’daki gelişmeleri de değerlendiren Başbakan Tayyip Erdoğan, 100 bini aşkın insanın Suriye’de acımasızca öldürüldüğünü ifade ederek, “Kimyasal silah kullanıldı. Tamam kimyasal silah kullanılması 1925’ten beri yasaklanmış bir şey. Eyvallah. Kimyasal silahla insanın ölümü suç oluşturuyor veya uluslararası hukuka aykırı da yani 100 bini aşkın insan tanklarla, toplarla, bombalarla öldürüldüğü zaman bu suç oluşturmuyor mu? Bu nasıl bir hukuktur, nasıl bir akıldır, nasıl bir mantık yürütmedir anlamıyorum. Bize göre sebep netice ilişkisinde eğer netice insanın ölümüyse onun ölümüne neden olan ne olursa olsun insanlık olarak biz onun karşısına dikilmek durumundayız. 67 tane benim vatandaşım öldürüldü ne olacak. ‘kazayla oldu, sınır boylarında oldu’ diyebilir miyiz? Tedbirimiz her an her şey olabilecekmiş gibi hazır olmaktır. Bunun için Birleşmiş Milletler hala üzerine düşen görevi yapmamıştır, yapmamaktadır, Arap Ligi yapmamaktadır. Bu konuda biz insani bir görevi yerine getirecek olanlarla beraber olacağımız açıkladı” ifadelerini kullandı.
-“İKİLİ OLARAK TELEFONLARDA GÖRÜŞTÜĞÜMÜZDE ‘DOĞRU DİYORSUNUZ’ DİYORLAR”-
Erdoğan, Mısır’da yapılanların demokrasi ile bağdaşmadığını dile getirirken, şöyle konuştu:
“Mısır’da yüzde 52 ile iş başına gelmiş bir insanı, bir siyasetçiyi askeri darbe ile indiriyorlar ve buna kalkıp da batı hal darbe diyememiştir. Hepsi bir yerlere şirin görünmenin gayreti içerisinde. Müdahale diyorlar. Ne müdahalesi bal gibi darbe.İkili olarak telefonlarda görüştüğümüzde ‘doğru diyorsunuz’ diyorlar. Doğruysa siz de bunu böyle söyleyin. Şu anda orada 3 bini aşkın insan öldürüldü. Zulüme rıza zulümdür. Kimden gelirse gelsin. Siz zulmü alkışlıyorsanız siz de zalimlerden olursunuz. Onun için zulmün karşısında durmak bu millete yakışandır. Biz AK Partililer olarak yine zulmün karşısında olacağız. Ecdadımız böyle yaptı biz de böyle yapmalıyız. Yarın aynı şeyle biz de imtihan oluruz.”
-“ADI ANKARA BULVARI OLSUN”-
Erdoğan, konuşmasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e “Ankara’da, Ankara’nın adı ile müsemma böyle bir bulvarınız var mı?” diye sorduğunu belirtirken, “Melih bey ‘yok’ dedi. Şimdi Başkent Ankara’da Ankara’nın ismi ile müsemma bir bulvar yok. O zaman ben sana kanaatimi söylüyorum; bu bulvarın adı Ankara Bulvarı olsun. Başkent Ankara’nın adının verildiği bir bulvar yok. Benim teklifim bu. Ankara bulvarını isabetli olarak düşünüyorum. Buradaki hava güzel. Artık belediyemiz kendi meclisinde tartışır. Hayırlı olsun diyorum” şeklinde konuştu.

Davutoğlu'ndan Flaş Açıklama !

www.bizdevar.blogspot.com

Dışişleri Bakanı Davutoğlu: "Doğu Guta'daki kimyasal silah saldırısının sorumlusu Suriye rejimidir. Eldeki bilgiler, muhaliflerin elinde böyle sofistike silahlar olmadığı yönündedir. Bizim açımızdan kimyasal saldırıdan rejimin sorumlu olduğuna dair şüphe yok" dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye ile ilgili olarak dün Ankara’da düzenlenen üst düzeydeki Dış Güvenlik Toplantısı'na “yoğun bir ihtiyacın” olduğunu belirterek, “Dün olabilecek bütün senaryoları, opsiyonları gelişmeleri ele alan, uzun dört saate varan bir toplantı gerçekleştirdik. Diplomatik gelişmeleri değerlendirdik, olabilecek bazı güvenlik risklerini tek tek ele aldık. Alınacak tedbirleri gözden geçirdik” şeklinde konuştu.
Bakan Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı’nda basın mensuplarıyla gündemdeki konuları değerlendirirken Batı’nın Suriye’ye olası bir askeri müdahalesi konusunda çok sayıda soruyu yanıtladı.
Suriye’deki kimyasal silah saldırısına ilişkin olarak muhalefetin elinde böyle sofistike silahların bulunmadığını söyleyen Davutoğlu, “Bizim açımızdan rejimin sorumlu olduğundan şüphe yok” diye konuştu.
Davutoğlu, Türkiye’yi savaş yanlısı olarak takdim etmenin çok haksız bir suçlama olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye’nin diplomasinin tüm imkanlarını kullandığını anımsattı.
-"BUNUN SORUMLUSUNUN REJİM OLDUĞUNU AÇIK BİR ŞEKİLDE GÖSTERİYOR"-
İstihbarat birimlerinin ve uzmanların Suriye’de kimyasal silah kullanılmasıyla ilgili yoğun bir çaba harcadığını kaydeden Davutoğlu, “Birçok istihbarat birimiyle de senkronize halde bu bilgileri değerlendirdiler. Bütün bu bilgilerden hiç kimsenin bir şüphesi yok. Kimyasal bir saldırı sözkonusu. Gerek görgü şahitleri, gerek alandan gelen görüntüler ve gerekse oradaki sağlık kuruluşlarından aldığımız bilgiler, çok açık bir şekilde semptomlardan hiçbir yara ve kan izi olmadan doğrudan boğulma yada gaz etkisiyle vefat ettiklerini, yaralı olanlardaki semptomların açık bir kimsayal saldırıyı işaret ettiğini ortaya koyuyor. İkinci bir soru, bunun kimin tarafından yapıldığı sorusu. Tabi rejim dahi kimyasal silah kullanıldığını başta reddetti ama daha sonra kabullenmek durumunda kaldı. Ama muhalefete ve diğer bilinmez unsurlara bunu atfetti. Fakat istihbarı kaynaklardan edindiğimiz sağlıklı bilgiler, iki açıdan bunun sorumlusunun rejim olduğunu açık bir şekilde gösteriyor” diye konuştu.
Suriye devletinin kendi halkını katlettiğini ifade eden Davutoğlu, bu devletin sivil halkına yönelin en ciddi katliam olduğunun altını çizdi ve kimyasal silahların kullanımının 1923’de yasaklandığına ve insanlık suçu ilan edildiğine de işaret etti.
-“ULUSLARARASI İNİSİYATİFİN BAŞLATILMASI LAZIM”-
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye’de yaşanan büyük katliama kayıtsız kalınamayacağını vurguladıktan sonra Türkiye’nin uluslararası topluma yaptığı çağrının “barbarlığın” durdurulmasına yönelik olduğunu anlatırken de Suriye’deki yaşananlara “son verecek bir uluslararası inisiyatifin başlatılması gerektiğini” söyledi.
Türkiye’nin hala BM Güvenlik Konseyi’nde bir karar verilmesini tercih ettiğini ifade eden Davutoğlu, “Maalesef, şimdiye kadar BM Güvenlik Konseyi’nin böyle bir karar alamadığını”, Türkiye’nin bu süreç içinde uluslararası toplumun tepki vermesi üzere yoğun bir telefon diplomasini yürüttüğünü, BMGK üyeleri ile görüştüğünü kaydetti.
-“TEPKİ EN GÜÇLÜ ŞEKLİNDE VERİLMELİ”-
Farklı görüşlerin olabileceğini de belirten Davutoğlu, önemli olan eldeki bulguların, BM heyetinin tespit edeceği bulguların değerlendirilmesi olduğunu belirterek, “Bu tepkinin en güçlü şekilde verilmesi lazım” dedi. Şimdi bu tepki verilmemesi durumda ondan sonra böyle dünyanın her köşesinde insanlık dışı silahlara sahip olanların kullanma konusunda daha serbest hissedecekleri ve büyük facialara yol açılacağı uyarısında bulundu.
Türkiye’nin güvenlik kaygılarının olduğunu söyleyen Davutoğlu, ancak esas meselenin, iç kamuoyu tepkilerinin ne olursa olsun uluslararası toplum tarafından güçlü bir sinyal verilmesi olduğunun altını çizdi.
-“GÜVENLİK ZİRVESİ’NE YOĞUN BİR İHTİYAÇ VARDI”-
Davutoğlu, bir soru üzerine dünkü Dış Güvenlik Toplantısı'nı değerlendirdi. En üst düzey bir Güvenlik Zirvesi’nin ilk defa yapılmadığına dikkat çeken Davutoğlu, “dün buna yoğun bir ihtiyaç vardı” dedi. Davutoğlu şöyle devam etti:
“Burada iki boyut var. Birisi, insan hakları ihlalleri bağlamında ve insanlık suçu sayılan bir kitle silah kullanılmasına tepkisiz kalınması durumunda doğabilecek çok geniş, hepimizi, tüm insanlığı ilgilendiren riskler var. İkincisi ise, doğrudan Türkiye’nin güvenliği ile ilgili riskler. Artan katliamlar,etnik çatışmalar, mezhep çatışmaları, terör tehdidi, bütün bunları Türkiye’yi birinci derece ilgilendirir.”
Bunlardan korktukları için aylarca uğraştıklarını, yoğun temaslar yaptıklarını, birçok formül ürettiklerini anlatan Davutoğlu, ancak maalesef hem insanlık açıdan hem Türkiye’ye dönük güvenlik risklerinin arttığını söyledi. Davutoğlu, dünkü toplantıya ilişkin şunları söyledi:
“Dün olabilecek bütün senaryoları, opsiyonları gelişmeleri ele alan, uzun dört saate varan bir toplantı gerçekleştirdik. Diplomatik gelişmeleri değerlendirdik, olabilecek bazı güvenlik risklerini tek tek ele aldık. Alınacak tedbirleri gözden geçirdik. Türkiye’nin hem uluslararası toplumum içinde birlikte hareket edebileceği ülkeler hem de ittifak içindeki durumu ele aldık hem de Türkiye’nin kendi ulusal güvenlik bağlamında alması gereken ve bütün diğerlerinden çok daha önemli olan, bizim için en asli esas olan husus, Türkiye’nin ve halkımızın güvenliği. Bu konudaki alınacak tedbirleri gözden geçirdik.”
-”KRİZ YÖNETİMİ” DE İRDELENDİ-
Ahmet Davutoğlu, toplantıda irdeledikleri konular arasında bir “Kriz Yönetimi”nin de bulunduğunu anlattığı açıklamaları sırasında bu konuda bazı adımların attıklarını belirterek Libya Krizi’nde “son derece sağlıklı işleyen” bir “Kriz Yönetimi” nin olduğuna dikkat çekti.
“Olabilecek gelişmelere hazır olabilmek için” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla tüm kurumlara talimatlar verildiğini belirten Davutoğlu, “Kurumlarımız arasında koordinasyon yapılacak ve Kriz Yönetimi şeklinde ve gerektiğinde devreye girebilecek bir çalışma ekibi oluşturulacak” dedi.
-“MİLLET SOĞUKKANLI OLMALI”-
Toplantıda ayrıntılı olarak ele alınan konuların arasında bir mülteci akımı durumunda neler yapılacağının da bulunduğunu da ifade eden Davutoğlu, “milletimiz, kamuoyu soğukkanlı olmalı” dedi. Davutoğlu, “Önemli olan dost ve kardeş Suriye halkının huzur ve güvene biran önce ulaşması ve Türkiye’ye dönük güvenlik risklerinin tamamen ortadan kalkacağı bir bölgesel konjontür oluşmasıdır bunun için gece gündüz çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
-TEZKERE MESELESİ: “BİR BOŞLUK SÖZ KONUSU DEĞİL”-
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bir soru üzerine de “Şu anda acil bir tezkere ihtiyacı görünmüyor” karşılığını vererek şöyle devam etti:
“Çok spekülasyon yapılıyor. Türkiye bir hukuk devletidir. Bir hukuk devleti içinde kararların nasıl alınacağı bellidir. Hükümetimiz geçen sene 3 veya 4 Ekim’e kadar süresi olan tezkeri ile yetkilendirdi. Hükümetimizin net talimatıyla Silahhı Kuvvetlerimiz yetkilendirdi. Yani ortada bir boşluk söz konusu değil, yetki anlamından da, yetkilendirme anlamından da. Ama bu yetkiyi aşacak veya bu yetki dışında bir yetkilendirme gerekirse o zaman tabii yine hukuk sistemiz içinde ne gerekiyorsa gerektiği zaman adımlar atılır ama şu anda bu anlamla acil bir ihtiyaç söz konusu değil.”

Atatürk Anıtı'na Çıkıp Oynadı

www.bizdevar.blogspot.com

AKSARAY'da 30 Ağustos Zafer Bayramı, kutlamaları sırasında psikolojik rahatsızlığı bulunduğu önü sürülen 42 yaşındaki Orhan D., koşarak Atatürk Anıt'na çıkıp oynayıp, halay çekmesi üzerine gözaltına alındı.

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları Atatürk Anıt'ına çelenk sunumuyla başladı. Ardından Vali Selami Altınok, Garnizon Komutanı Albay Mehmet Aytekin, Belediye Başkanı Nevzat Palta halkın bayramını kutladı. Halk oyunları gösterisi sırasında psikolojik rahatsız olduğu öne sürülen Orhan D., kalabalığın arasından koşarak Atatürk Anıt'ına çıkıp, oynayıp halay çekmeye başladı. Polisin müdahalesiyle anıttan indirilen Orhan D., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kutlamalar, resmi geçit töreni ile sona erdi.

Anıtkabir'de Bir Tek O Parti Gelmedi !

www.bizdevar.blogspot.com
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı. Büyük Zafer'in 91. yıldönümü kutlanıyor. 30 Ağustos nedeniyle Anıtkabir'de düzenlenen törene devletin zirvesinin yanı sıra CHP ve MHP'de katıldı, sadece BDP geçen yıl olduğu gibi hazır bulunmadı.


30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü bugün tüm yurtta kutlanıyor.Törene Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Serruh Kaleli, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ ve Ali Babacan, Bakanlar Kurulunun bazı üyeleri, kuvvet komutanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve diğer devlet erkanının Aslanlı Yol'dan yürüyüşüyle başladı.
BDP YİNE YOKTU
Törende geçen yıl olduğu gibi yine BDP'liler yer almadı.
ÖZEL DEFTERİ İMZALADI
Cumhurbaşkanı Gül, Atatürk'ün mozolesine, kırmızı beyaz karanfillerden oluşturulmuş ay yıldız ile Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu.Gül ve beraberindekiler, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Burada Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı.Cumhurbaşkanı Gül, buradaki törenin ardından  Çankaya Köşkü'nde tebrikleri kabul etti.Daha sonra Kara Harp Okulu Komutanlığı’nda 164. Dönem diploma ve sancak devir teslim töreni yapılacak, bu törene de Cumhurbaşkanı Gül, Meclis Başkanı Çiçek ve Başbakan Erdoğan katılacak.

Trabzonspor'un Rakipleri Belli Oldu

www.bizdevar.blogspot.com

UEFA Avrupa Ligi'nde play-off mücadelelerinin ardından kura çekimi yapıldı. Trabzonspor J Grubu'nda yer aldı. Temsilcimizin rakipleri Lazio, L.Varşova ve Apollon Limasol oldu.


Monaco'da gerçekleştirilen kura çekimine UEFA Şampiyonlar Ligi'nde play-off turunda elenen 10 takımla birlikte toplam 48 ekip katıldı.  

J Grubu
Lazio
Trabzonspor
L.Varşova
Apollon Limasol 

Diğer gruplar ise :
A Grubu
Valencia - Swensea - Kuban - St Gallen
B Grubu
PSV Eindhoven - Dinamo Zagreb - Odesa - Ludogorets Razgrad
C Grubu
Standard de Liège - Salzburg - Elfsborg - Esbjerg
D Grubu
Rubin Kazan - Wigan Athletic - Maribor - Zulte Waregem
E Grubu
Fiorentina - Dnipro Dnipropetrovsk - Paços de Ferreira - Pandurii Târgu Jiu
F Grubu
Bordeaux - APOEL - Eintracht Frankfurt - Maccabi Tel-Aviv
G Grubu
Dynamo Kyiv - Genk - Rapid Wien - Thun
H Grubu
Sevilla - Freiburg - Estoril Praia - Slovan Liberec
I Grubu
Lyon - Real Betis - Vitória
J Grubu
Lazio - Trabzonspor - Legia Warszawa - Apollon Limassol
K Grubu
Tottenham - Anzi - Sheriff - Tromsø
L Grubu
AZ Alkmaar - PAOK - Maccabi Haifa - Shakhter Karagandy
Ligde grup maçları 19 Eylül'de başlayacak ve 12 Aralık'ta sona erecek. Son 32 turu maçları 20 ve 27 Şubat 2014, son 16 turu karşılaşmaları 13 ve 20 Mart 2014, çeyrek finaller 3 ve 10 Nisan 2014, yarı finaller ise 24 Nisan ve 1 Mayıs 2014'te yapılacak.
UEFA Avrupa Ligi'nde final maçı 14 Mayıs 2014'te İtalya'nın Torino kentindeki Juventus Arena'da oynanacak.

CAS Beşiktaş Son Dakika !

www.bizdevar.blogspot.com

CAS, UEFA'nın Beşiktaş için verdiği 1 yıl Avrupa kupalarından men cezasına onadı. Bu karara göre Beşiktaş, bugün çekilecek olan UEFA Avrupa Ligi kuralarında yer alamayacak. Beşiktaş'ın elediği Tromsö, kuraya dahil olacak.


CAS, UEFA'nın Beşiktaş'a verdiği 1 yıl Avrupa kupalarından men cezasını onadı.
Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ndan(CAS) Fenerbahçe'den sonra Beşiktaş'a da kötü haber geldi... 28 Ağustos tarihinde Fenerbahçe'nin 2 yıllık men cezasını onaylayan CAS, şimdi de siyah beyazlı takımın 1 yıllık cezasını onadı... Bu karar nedeniyle Beşiktaş, turu geçmesine rağmen bugün saat 14:00'te yapılacak olan UEFA Avrupa Ligi kura çekimine katılamayacak...
Beşiktaş'ın yerine Tromsö gidiyor
CAS'ın Beşiktaş'ın itirazını reddetmesinin ardından siyah-beyazlıların elediği Tromsö, UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna devam edecek.
'Kuraya gelmeyin'
UEFA dün gece CAS’tan gelecek kararı beklemeden Beşiktaş’a mesaj gönderdi, “Kuraya gelmeyin, bizden haber bekleyin” dedi. Aynı mesaj, bir gün önce Fenerbahçe’ye de gelmiş, bunun sonrasında da, UEFA’nın kararı CAS tarafından onanmıştı.
Fenerbahçe’nin ardından Beşiktaş, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nden (CAS) bugün gelecek yanıtı meraklı şekilde beklemeye başladı. UEFA, CAS’ın kararının ardından siyah-beyazlıların kaderini belirleyecek.
Ancak dün Tromsö maçı oynanırken UEFA’dan gelen mesaj, Beşiktaş Yönetimi’nde moralleri bozdu. Turu geçmeleri nedeniyle kura çekimine gitmeye hazırlanan Beşiktaşlılara, “Gelmeyin, bizden haber bekleyin” mesajı iletildi. Aynı mesaj bir gün önce de Fenerbahçe’ye iletilmiş, bunun ardından CAS’tan kötü sonuç gelmişti.
Skyturk360 Televizyonu’na yaptığı konuşmada CAS sürecine değinen Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, “Suçlu olduğumuzu hiçbir zaman düşünmedim. Beşiktaş, Türkiye’nin en köklü ve en dürüst camiası. Şanlı ikinciliklerle övünen bir kulübümüz var. Bu yüzden aklanacağımıza inanıyorum” dedi.
Futbol komitesiyle görüşmelerin devam ettiğine dikkat çeken Başkan Orman, “Sol kanat oyuncusuyla ilgili görüşmeler için 5 Eylül’e kadar vaktimiz var. Ama burada önemli olan nokta menfaatimize ve bütçemize uygun oyuncu almaktır. Sırf almış olmak için oyuncu almayacağız” dedi.

Memura iki şok daha !


Memur-Sen’in imzaladığı toplu sözleşmeyle 1.5 milyon memurun maaş kaybı 2015 yılndan sonra her yıl büyüyecek. 

Memur-Sen’in imzaladığı sözleşmede çocuk ve aile yardımı da unutuldu.

Çocuk ve aile yardımının artırılmaması ise ikinci şok Hükümetle tek başına toplu sözleşme imzalayan Memur-Sen’in attığı imzadan 1.5 milyon memur için gelir kaybı çıkarken, memurun sadece 2014’te değil, önümüzdeki yıllarda da kayba uğrayacağı anlaşıldı. Toplu sözleşmeye göre, 1.5 milyon memurun kaybı, bundan sonraki memuriyet hayatları boyunca artarak sürecek. Hükümetin verdiği yüzde 3+3 oranındaki zammın bile gerisine düşen 1.5 milyon memurun bu durumu, 2015’de daha da belirginleşecek ve sonraki yıllarda da devam edecek.

Gelir kaybı büyüyecek Örneğin, bir şube müdürünün 2015 yılındaki gelir kaybı, yıllık gelir hesabıyla, 366 liraya ulaşırken, kamuda çalışan doktorun 2015 yılı gelir kaybı 780 lira, polis memurunun 2015 yılı için yaşayacağı kayıp 594 lira olacak. Bir kaymakam 2015 yılında 1 yıllık çalışması karşısında 1.224 lira kayba uğrarken, kamuda çalışan bir mühendisin 2015 yılı kaybı ise 1.170 lirayı bulacak.

Söz konusu 1.5 milyon memur 2014 yılı sonuna doğru, alabileceği daha yüksek zamma rağmen daha düşük bir zam alacağı için 2015 ve sonraki yıllarda da oransal maaş artışları bu düşük tutarlara uygulanacak. Memurların gördüğü zarar, bir değişiklik yapılmaz ve bu toplu sözleşmede altına imza atılan kararlar uygulanırsa, hiçbir zaman telafi edilemeyecek. Memur-Sen’e tepki 2014 yılı maaş artışlarını da içeren toplu sözleşme masasına hükümet, ilk teklif olarak yüzde 3+3 zam teklifiyle gelmiş, memur adına masaya oturan Memur-Sen, önce, “bu teklifin kabul edilemez olduğunu” açıklamış, ardından brüt 175 lira zam kararıyla masadan kalkmıştı. Bu durum sert eleştirilere neden olmuş, Memur-Sen, düşük maaş alan memurların maddi kaybı olmadığını açıklamış, ancak görece yüksek maaş alanlar (2300 lira ve üstü) için bu kaybın olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı.

Memur-Sen, hükümetin masaya ilk oturuşunda memura yüzde 3+3 teklif etmiş olduğu halde, yetkili sendika olarak neden talebini yüzde 4+4 ve üstü bir oransal artışa çıkarmadığı, 1.5 milyon için hükümet teklifinin bile gerisine düşüldüğü eleştirilerine ise tepki göstermişti.

Aile yardımı da artmadı Toplu sözleşmeden memurlara çıkan ikinci bir ‘gol’ daha bulunuyor. Buna göre memurlar için imzalanan toplu sözleşmede çocuk ve aile yardımında artış yapılmadı. Maaş zammı yüzdelik artış olmadığı için, çocuk ve aile yardımı da 2013’le aynı tutarda kaldı.

2014 yılında sadece taban aylıklarına zam kararı alınması nedeniyle, aile yardımı ödeneği de maaş katsayısına bağlı olduğu için hem eş hem de çocuk için alınan bu ödenek 2014 yılında artmayacak. Eğer hükümetin yüzde 3+3 önerisi kabul edilseydi eş ve 2 çocuk için aile yardımı ödeneği 110 lira artacak, yüzde 4+4 zam alınması durumunda artış 145 lirayı geçecekti. Böylece memurların tamamı aile yardımı artışından da mahrum kaldılar

www.bizdevar.blogspot.com

29 Ağustos 2013 Perşembe

İzmir Fuarı protestoyla açıldı

www.bizdevar.blogspot.com

İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), Kültürpark Atatürk Açık Hava Tiyatrosu'nda yapılan olaylı törenle 82'nci kez kapılarını açtı. CHP ve AKP'liler arasındaki slogan rekabeti arbedeye dönüştü.

EF açılış törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Onur Konuğu Sri Lanka Sanayi ve Ticaret Bakanı Rishad Bathiudeen, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, İzmir Valisi Mustafa Toprak, Onur Konuğu Sinop'un Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, çok sayıda milletvekili, üst düzey bürokratlar ve iş dünyası temsilcileri katıldı. 82'nci İEF açılış töreni, Sri Lanka'dan gelen dans ekibi ve Sinop'tan gelen folklor gösterisi ile renklendi.
AÇILIŞTA TRİBÜNDE CHP AKP TEZAHÜRAT REKABETİ
Açılışa önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Kılıçdaroğlu, Tiyatroyu dolduran izleyicilerin yarısının alkışları arasında kendisi için ayrılan koltuğuna oturmadan bu kez Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, kapıdan göründü. Bunun üzerine törene gelenlerin diğer yarısını oluşturan Ak Partili topluluk, 'Yolların kralı Binali Yıldırım' tezahüratı yaptı. Bunun üzerine CHP'liler, 'Halkın umudu Kılıçdaroğlu' sloganı ile karşılık verdi. Ak Partililer de 'Alemin kralı Binali Yıldırım, İzmir seninle gurur duyuyor' sloganı atınca CHP'liler tarafından ıslıklandı. CHP'lilerin bulunduğu bölümden 'Her yer Taksim her yer direniş' sloganı atıldı. Bir vatandaş, 'Yürü Aziz Kocaoğlu Ege'nin Yiğidi' diye bağırdı. Bunun üzerine Ak Partililer, 'Yolların kralı Binali Yıldırım' sloganı yineledi. Bu arada sunucu araya girerek İzmir Fuarı'na yakışan bir açılış olması uyarısı yaptı. Açılış programındaki saygı duruşu sırasında sahnenin sağ tarafandan üst bölümdeki Ak Partililerle protokoldeki CHP'liler arasında bulunan ve SDP üyesi olduğu belirtilen 5-6 kişilik genç grup, 'Akın var güneşe akın, güneşin zaptı yakın. Kahrolsun AKP' sloganı atıp, sol yumruklarını havaya kaldırdılar. Bu gençlere birkaç izleyici, 'Saygı duruşuna saygınız yok mu?' diye tepki gösterdi.
KOCAOĞLU: "FUAR SİYASİ ARENA DEĞİL"
Başkan Aziz Kocaoğlu konuşmasına yaşanan tezahürat ve ıslık rekabetine tepki göstererek başladı. Oldukça sinirlenen Kocaoğlu, "3 yıl önce başlayan ve buradaki programın önüne geçen konuşmamda gerekli mesajları verdiğime inanıyordum. Ama 3 yıldır gördüğümüz ve yaşadığımız tablo benim mesajlarımın anlaşılmadığını gösteriyor. Bu fuar ne şu partinin ne bu partinin, ne onun ne bunun çiftliği değildir. Herkes ne yaptığını bilsin, lütfen herkes! Nerde olursa kim yaparsa! Bu fuar ulu önderimizin bize mirasıdır. Lütfen herkes kendini bilsin. Burası siyasi arena değil. 832 yıllık Türkiye'nin ilk fuarının ve ulu önderin talimatıyla kurulan fuar etkinliğidir. Lütfen herkes kendisini bilsin burası arena değil. 60 ülkeden gelen konuk var. Hadi Genel Başkan'a, bakana, belediye başkanlarına, hiçbir siyasiye saygı göstermiyorsun ama yabancı konuklara gösterin. Bakan düzeyinde 60 ülkeden gelen konuk var. Bana ikinci kez bu konuşmayı yaptırıyorsunuz. Yine herkesten yine sizlerin adına herkesten ve sürçü lisan muhataplarından özür diliyorum. Ama şunu da söyleyeyim bu üç oldu. Herkes iyi bilsin dördüncüsü olmayacak. Bunu da herkes, kim sebep olduysa kafasının ta kılcal damarlarına kadar yazsın arkadaşlar. Böyle şey olmaz" dedi.
Kocaoğlu daha sonra önceden hazırlanmış metni okudu. Kocaoğlu, "İzmir Enternasyonal Fuarı, her şeyden önce barıştır, hoşgörüdür. Ulusların ve halkların buluşması, kucaklaşmasıdır. Bu, fuarın ilk yıllarında da, Dünya Savaşı'nın karanlık günlerinde de böyle olmuştur. Olmaya da devam edecektir. Dolayısıyla, yakın coğrafyamızda savaş çığlıklarının atıldığı şu günlerde, barış çağrısının yapılacağı en uygun platformdur İzmir Fuarı. Bu Fuar, 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin en köklü çınarlarından biridir. Bu Fuar, nice zaferlere imza atmış büyük bir komutan olmasının yanı sıra, dünya barışının gerekliğine de inanmış, yaşamı boyunca bunun için mücadele etmiş Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı en değerli miraslardan biridir. O Mustafa Kemal ki; 'Türkiye'nin güvenliğini gaye tutan, hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir barış istikameti, bizim daima prensibimiz olacaktır' sözleriyle, izlememiz gereken yolu açıkça tarif etmiştir. Bugün İzmir'den tüm dünyaya sesleniyoruz: Savaş ölümdür, karanlıktır, yokluktur. Savaş gözyaşıdır, feryattır, acıdır. Barış ise huzurdur, insanların birbirini daha iyi anlamasıdır, uyumdur. Barış sükunettir, güzelliktir, erdemdir. Büyükşehir Belediyesi olarak, fuarcılığı, 'yerel ekonomik kalkınmanın motorlarından biri' olarak görüyoruz. Bir yandan 82 yıllık İzmir Enternasyonal Fuarımızı canlı ve diri tutarken, diğer yandan yeni fuar merkezimizi kurarak ihtisas fuarcılığını geliştiriyoruz. Geçen yılki açılışta verdiğimiz sözü tuttuk: Gaziemir'deki yeni fuar merkezimizin inşaatı hızla yükseliyor. İzmir, sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın da en büyük fuar merkezlerinden birine sahip olmaya hazırlanıyor. Bu dev yatırım, hem istihdam hem de turizm ve ticaret sektörlerine sağlayacağı katkılarla kent ekonomisine çok ciddi bir ivme kazandıracak. İhtisas fuarlarımızın sayısını 3'e, 5'e katlayacağız. Fuarlarımız dünya devleriyle yarışır hale gelecek. Örneğin mermerde dünyanın en büyük fuarını İzmir'de yapacağız. Gelin Damat Fuarı'nda ise Avrupa'nın en büyüğü olacağız. Yüce Atatürk'ün bize çizdiği rota doğrultusunda, yarınlara güvenle ve coşkuyla yürümeye devam edeceğiz" dedi.

"Müdahale olursa Suriye kendini savunacaktır"

www.bizdevar.blogpsot.com

ABD ve müttefiklerinin askeri operasyon düzenlemeye hazırlandığı Suriye’nin Devlet Başkanı Beşar Esad, "Müdahaleye karşı savunmaya geçeriz" dedi.

"SURİYE SAVUNMAYA GEÇECEKTİR"
Esad, ABD ve müttefiklerinin olası askeri müdahalesine karşı alacakları önlemi açıkladı. Açıklaması Suriye devlet televizyonunda yayımlanan Esad, saldırı tehditlerinin sadece ilkelerimize bağlılığı ve Suriye halkının bağımsızlık isteğini artıracağını söyledi.

Her türlü saldırıya karşı kendilerini koruyacaklarını belirten Suriye Devlet Başkanı Esad, “Düzenlenecek askeri bir operasyon karşısında Suriye de savunmaya geçecektir” diye konuştu.

Lübnanlı El Ekber gazetesi, Beşar Esad'ın Suriyeli yetkililere hitaben "Bundan zaferle çıkan biz olacağız" dediğini aktardı.
Gazeteye göre Esad şu ifadeleri kullandı: "Bildiğiniz gibi krizin başlangıcından bu yana gerçek düşmanımızın kendini ortaya çıkarmasını bekledik" "Moralinizin yerinde olduğunu ve vatanı korumak için herhangi bir saldırıya karşı hazırlıklı olduğunuzu biliyorum."



Bruma Galatasaray'da

www.bizdevar.blogspot.com

G.Saray, uzun süredir devam eden transfer çalışmaları sonrası Bruma'da karar kıldı.


Galatasaray, ülkemizde düzenlenen U-20 Dünya Kupası'nda Avrupa'nın dev takımlarının radarına giren Bruma'yı renklerine bağladı.
Sarı-Kırmızılılar, Bruma için S.Lizbon ile 12 Milyon Euro karşılığında anlaşma sağladı. Genç futbolcu ile ilerleyen günlerde 5 yıllık sözleşme imzalanması bekleniyor.

Beyaz Saray'dan Türkiye açıklaması


Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, "Uluslararası normların korunması uluslararası toplumun önceliğidir. Türkiye ile savunma anlaşmamız var. Müttefikimiz Türkiye'yi savunmaya yönelik taahhüdümüz var" dedi.

Earnest, günlük basın toplantısında, ABD Başkanı Barck Obama'nın, bugün Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Suriye konusunda telefonda görüştüğünü söyledi.

Bunun yanında Kongre üyeleri ile yönetim arasında görüşmelerin devam ettiğini ve toplantı yapıldığını doğrulayan Earnest, yetkililerin Kongre üyeleriyle telekonferanslar yaptığını ifade etti. Earnest, bu telekonferansların Kongre ile istişarelerin diğer bir halkasını oluşturduğunu bildirdi.
Obama'nın, Kongre ile istişare içinde Suriye konusunda iyice düşünülmüş bir karar vereceğini belirten Earnest, Obama'nın bu kararını ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarına göre vereceğini bildirdi. Earnest, Obama'nın ne zaman karara varacağına dair bir tarih veremeyeceğini kaydetti.
Suriye'nin ABD'nin NATO müttefiki Türkiye'nin yanı sıra İsrail ve Ürdün ile komşu olduğunu hatırlatan Earnest, Suriye'de kimyasal silah kullanılmasının ABD'nin çıkarlarını etkilediğini vurguladı. Earnest, bir soru üzerine, Suriye'de kimyasal silah kullanılmasına dair ABD istihbarat birimlerinin araştırmasının henüz sonuçlanmadığını ancak hafta sonuna kadar raporu açıklayabileceklerini söyledi.
Earnest, "Eğer Esed kimyasal silahları Türkiye, İsrail veya Ürdün gibi ülkelere atarsa, ABD olarak tekrar gitmeye hazır olup olmadıklarına" yönelik soru üzerine, uluslararası normların ihlal edilemeyeceğini belirterek, "Uluslararası normların korunması uluslararası toplumun önceliğidir. Türkiye ile savunma anlaşmamız var. Müttefikimiz Türkiye'yi savunmaya yönelik taahhüdümüz var. ABD'nin İsrail'in güvenliğine yönelik de tahhüdü var. Ürdün ile ilişkimiz biraz farklı ama bölgede kritik bir partner, birçok konuda işbirliği yaptığımız bir ülke" dedi.
Bir başka soruya karşılık Earnest, kimyasal silahları Suriye rejiminin kullandığı sonucuna vardıklarını, muhaliflerin bu tür silahlara sahip veya bunarı gönderebilecek kapasitesi olduğuna yönelik kredibiliteli hiçbir raporun bulunmadığını belirtti.
Earnest, uluslararası normların ihlal edilmesinin sonuçları bulunduğuna dair diğer diktatör yönetimlere de mesaj vermek açısından bunun önemli olduğunu bildirdi.
Suriye'ye olası bir yanıtın Irak savaşı ile aynı olmayacağını dile getiren Earnest, "Irak savaşında, bir yönetimin (Bush yönetimi) askeri müdahaleyi haklılaştırmak için kanıtlar araması vardı. Başka bir ülkeye, sonunda amacın rejim değişikliği olduğu uçu açık askeri müdahale vardı" dedi.
Earnst, Suriye'de ise Esed rejiminin sivil halka yönelik kimyasal silah kullandığına yönelik kanıtların ağırlıklı olduğunu, bu kanıtların sosyal medya gibi araçlarla da görüldüğünü aktararak, kendilerinin düşük veye yüksek profilli delil aradığı bir durumun bulunmadığını belirtti. Earnest, bunun yanında amaçlarının ucu açık askeri bir eylem olmadığına değinerek, rejim değişikliğinin hedeflenmediğini vurguladı.
Earnest, Suriye'deki genel sorunun çözümünün ise askeri yollardan olacağını düşünmediklerini söyledi.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, bir soru üzerine, Suriye'ye olası yanıtta İngiltere'nin oynayabileceği rolden duyduklarını memnuniyeti dile getirdi.